Tercüme yapmak zor bir iştir. Tercümanlar yaptıkları çevirilerde dikkatli davranmalı kaynak metnin asıl anlatmak istediği konu korunmalı, anlam bütünlüğü sağlanmalıdır. Çevirisi yapılan kaynak metinler dikkatle incelendiğinde görülür ki tercüme bir başkalaşma ve başkalaştırmadan ibarettir. Bir mütercim, kaynak bir dil içindeki anlam ve mesajı karşı bir dile aktarmak için, kaynak dilin ses özellikleri ile karşı dilin ses özelliklerini değiştirir. Bu işlem tercümenin temelini oluştur. Çünkü tercüme esnasında kaynak dilin ses özellikleri, deyimler, söz sanatları farklılık gösterir. Bu nedenle tercüman zorluk yaşar. Bazı metinlerde; genel tercümenin eksik kaldığı yerlerde örneğin: atasözleri ve deyimler, kültürel vurgu ve atıflar, söz sanatları, imalar ve yermeler ancak ana dil seviyesinde dil hâkimiyetine sahip profesyonel tercümanların yorumlayıp aktarabileceği mesajlar ve öğeler çok sık kullanılmaktadır. Böyle yerlerde birebir tercüme imkânsızdır. Tercümanın iyi tercüme yapabilmesi bu işte kazandığı deneyim ile doğru orantılıdır.
.Bu nedenle ana dil seviyesinde ince ayrımların, kullanılan kelime ve tabirlerin özgünlüğü ve çeşitliliğinden taviz vermeden anlatımın akıcılığının sağlanabilmesi adına tercümelerin anadil seviyesinde yapılması gerekmektedir. Tercüme hizmeti almak istiyorsanız tercümanın, en az 2 tane dil bilmesi ve o dillerin kullanıldığı ülkede yaşamış veya hala yaşıyor olması şartı aranmalıdır. Tercüman bürolarında genellikle bu şart bulundurarak sorunu ortadan kaldırmaya özen gösterilir. Tercüme yapılacak anadilde hedef dile bir başkalaşma ve değişme çıkmaması için buna dikkat etmek gerekir. Yanlış yapılmış tercüme faaliyetine ve tercüme eserlere bakıldığında bir dilin bütün öğelerinin değiştiği gözlenir. Bir tercüme süreci sonucunda kaynak dilin ses düzeninde, söz diziminde ve ifade biçiminde ciddi değişimler gözlenir ve bu gibi hatalar kötü tercümelerin ortaya çıkmasına neden olur.