Egzama hastalığı cilt yüzeyinde meydana getirdiği deformasyon neticesinde kişinin hayatını tehdit eden bir hastalık olmasa da, günlük yaşantısı olumsuz etkileyen bir sorundur. Egzama hastalarının öncelikli olarak hastalığın sebep olduğu şiddetli kaşıntı hissine karşı dirençli olması gerekir. Zira çoğu egzama hastası, zaten sorunlu olan ciltlerini kaşıyarak tahrip etmeye devam ettiği için, hastalığın adeta “kısır döndü” içerisine girmesine neden olmaktadır. Bir yandan uygulanan tedavi ile iyileşmeye çalışan cilt, diğer yandan hastanın kaşıması neticesinde tekrar tahrip olmaktadır. Böylece hastaya uygulanan tedavi uzun bir süre boyunca etki gösterememektedir. Bu nedenle egzama hastalığının tedavisi önünde bulunan engellerin başında, hastanın kendisi gelmektedir.
Egzama hastalığı vücudun her yerinde görülebilir. Saç diplerinde dahi görülebilen egzama hastalığı, deride kabuklanmaya neden olarak saçların dökülmesine neden olabilir. Saçların özellikle kadınların dış görüntüsü üzerinde oldukça etkili olduğu düşünürse, hastanın egzamaya bağlı olarak saçlarının dökülmesi oldukça büyük bir sorundur. Egzama hastalığı nedeni ile saçları dökülen hastaların birçoğunda, psikolojik sorunlar da gelişen süreç içerisinde ortaya çıkmaktadır. Sosyal yaşantısı oldukça önemli bir derecede etkilenen egzama hastaları, kendilerini derin bir mutsuzluk içerisinde bulabilmektedir. Uzman bir hekime başvurarak kimyasal içerikli şampuanlar kullanılması ve hekimin verdiği kremlerin aksatılmadan sürülmesi sayesinde hasta, 2-4 hafta arasında saç diplerindeki egzamaya bağlı sorunlardan kurutulabilmektedir.
Tüm egzama tiplerinde olduğu gibi saç diplerinde oluşan egzamada da hastanın saçlarını kaşımaması muazzam derecede önemlidir. İnsan tırnaklarının vücutta en fazla bakteri bulunan yerlerin başında geldiği unutulmayarak, hastanın kaşırken kanatabileceği yaraların mikrop kapması engellenmelidir. Hastaların şiddetli kaşıntı hissine rağmen saçlarını kaşımamaları bu nedenle çok önemlidir. İltihap kaptığı için egzama tedavisinin çok daha uzun sürmesinin haricinden, yaraların kabuk tutması neticesinde saç kök hücrelerinin de etkilenmesine neden olunabilir. İşlevleri oldukça olumsuz yönde etkilenen saç hücreleri, saçların dökülmesine sebep olabilir.
Gece uyurken ya da gün içerisinde farkında olmadan da hastalar saçlarını kaşıyabileceğinden, tırnak uzunluklarının mümkün olduğunca kısa tutması gerekmektedir. Böylece hem hijyen açısından hem de yaraların daha az zarar görmesi açısından tırnak uzunluğu oldukça önemlidir.