Kayınvalide ile Gelin çekişmelerini duymayan, bilmeyen, görmeyen yoktur. Her gelinin evlilik aşamasındayken düşündüğü ilk şeydir ” acaba kayınvalidem ile geçinebilir miyim? ” Bütün çekişmelerin ana nedeni muhakkak kavgaların olacağını düşünerek yaklaşım göstermektir. Yani ortada bir sorun veya kavga olmasa dahi olacakmış gözüyle bakmaktır.
Gelin ve gelin adaylarının ” Eşini doğuran kayınvalideye teşekkür borcunun olduğunu ve Onunda bir anne olduğunu ” düşünmesi gerekir. Böyle iyi niyetle evlenen gelinler ilişkinin pozitif olduğunu göreceklerdir. Zira hiç bir kayınvalide oğlunun kötülüğünü istemez ve oğlunun seçtiği kıza da kötülük etmez. Gelinine kötülük ettiği vakit oğlununda üzüleceğini bilirler.
Öz anneler kızlarına kızdıkları zaman, bir iş buyurdukları zaman ve tartıştıkları zaman nasıl ki art niyet aranmıyorsa “gelin kaynana” ilişkisinde de aranmamalıdır. Kaynana olan anneler gelinlerine iş buyurdukları vakit ” benim iş yapmamı ve yorgun düşmemi istiyor ” düşüncesine kapılmak tamamen ön yargıdır.
Yıllarca evlenecek olan gelin adaylarına ” Kaynanaya dikkat et fesatçılık yapar ” bilinçaltını, kaynanalara da ” Bu gelin çok yaman, oğlunu elinde oynatır ” bilinçaltını yüklediler. Asıl olan böyle bir durumun var oluşu değil, yanlış olan düşüncelere kapılarak bilinçaltıyla hareket etmektir.
Öz annenin evi süpür demesiyle kaynanın da evi süpür demesi aynıdır. Öz annenin neden eve geç geldin diye soru sormasıyla kaynanın da aynı soruyu sorması aynıdır. Bilinçaltına yenik düşülürse kaynananın soru sorması tamamen fesatlık dır.
Ön düşüncelerden sıyrılıp ” eşimin annesi ” diyebilmek ve Onu tanımaya çalışmak gelin adaylarına hayata dair çok şey öğretecektir. Ön konuşmalardan sıyrılıp ” oğlumun sevdiği ” diyebilmek ve Onu tanımaya çalışmak kaynana adaylarına çok şey kazandıracaktır.
Pozitif olmak olayları pozitif gösterir. Negatif duyumlarla hareket etmek yaşam boyunca pozitifliği görememek demektir. Bu durum hem sizi hemde çevrenizi yıpratır.