Nörolitik sinir blokları, ağrının yönetiminde, özellikle kanserle ilişkili ağrının tedavisinde önemli bir rol oynar. Sinir iletiminde uzun süreli veya kalıcı kesintiler yaratmak için kimyasal ajanlar veya fiziksel uygulamalar kullanılarak yapılan müdahalelere nöroliz denir. Farklı anatomik seviyelerde yapılan nöroliz uygulamaları, farklı sinirler üzerinde yapılabilmektedir. Günümüzde teknolojideki gelişmeler ve diğer tedavilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, özellikle sempatik bloklar, eskisi kadar sık kullanılmasalar da değerlerini korumaktadır.
Bu birimler sadece deneyimli, kalifiye ve eğitimli hekimler tarafından yapılmalıdır. Hasta seçiminde dikkatli olunmalı ve en az yan etki riski ile uygun bloklama yapılmalıdır. Ağrının türü, dağılımı, şiddeti, seyri ve hastalığı hakkında bilgiler ayrıntılı olarak sorgulanır. Blok radyolojik gözetim altında yapılmalıdır.
Doğru ağrı yönetimi, ağrı türünün tanımına bağlıdır. Uluslararası Ağrı Çalışmaları Örgütü’ne (IASP) göre, nöropatik ağrı olarak tanımlanan ağrı, kanser için kemoterapi veya radyasyon tedavisinin bir yan etkisi ve ayrıca sinir sıkışmasına neden olan tümörlerin neden olduğu bazı ağrı sendromları olarak kabul edilebilir. Nörolitik sempatik bloklar, hem nöropatik ağrının tedavisinde hem de iç organlardan kaynaklanan ağrıyı kontrol etmede çok etkilidir.
Bloğu uygulamadan önce hastanın bu uygulamadan fayda sağlayıp sağlamayacağının belirlenmesi çok önemlidir. Bunun için lokal anestezik kullanımı ile geçici bir abluka yapılmalı ve sonuca bağlı olarak terapötik blokaj uygulanmalıdır. Klinikte kullanılan en yaygın kimyasallar; etil alkol ve fenol. Fiziksel ajanlardan biri olan radyofrekans termokoagülasyon, ısı lezyonları oluşturmak için radyo dalgalarını kullanır ve kriyo, karşılık gelen sinirleri dondurarak işler.
Stellar ganglion bloğu: Baş ve kollarda nöropatik ağrı için kullanılır. Bloktan sonra bu yan göz kapağı düşer ve göz bebeği daralır. Blok aynı anda her iki tarafta yapılmamalıdır.
Gluten Pleksus Bloğu: Pankreas, safra kesesi, mide, karaciğer ve bağırsak tümörlerine bağlı üst karın ve bel ağrısı çeken kanser hastalarında ağrıyı kontrol etmek için kullanılan bir tekniktir. Tıkanma etkisiyle bağırsak hareketleri arttığı için bağırsak hareketleri normale döner. Kullanılan ilaçların dozu azaltılır. Çölyak pleksus bloğu anterior, retrokrural, transkrural veya transaortik yaklaşım kullanılarak yapılabilir veya ameliyat sırasında doğrudan karın boşluğundan uygulanabilir. Çok ciddi komplikasyonları olduğu için sadece çok tecrübeli ellerde kullanılmalıdır. Bu blok ile% 80-90 seviyesinde başarıya ulaşılır ve etkisi ortalama 3-12 ay sürer.
Üst hipogastrik pleksus bloğu: Kadın üreme organlarında ve prostat kanserinde ağrıyı ve özellikle dışkılama hissini gidermek için kullanılır. Bu blok ile% 70-80 seviyesinde başarıya ulaşılır ve etkisi ortalama 3-12 ay sürer.
Azigos ganglion bloğu: Kansere bağlı anal ağrılarda, özellikle otururken veya ayağa kalkarken kötüleşen yanma ve batma ağrıları için kullanılır.
Sinir tıkanıklıkları tecrübeli doktorlara uygulanması kolay ve hastanın kullandığı ilaçların dozunu azaltmasına yardımcı olan yöntemlerdir. R